Mutlu olana kadar 3 sektör değiştirdim
Merhaba ben Başar; çocukken bilgisayarı bozarım endişesi içinde olduğumdan ailemin beni bilgisayar kursuna vermesi - o zaman tek çocuk bendim, hep işyerlerinde pc kullanmak zorunda kalan ve hiç bilgisi olmayan erişkinler giderdi - ile başlayan maceram bugün hayatıma remote & freelance çalışan olarak devam etme noktasına kadar geldi. 10 yıllık çalışma hayatımda kendimi en huzurlu ve ait hissettiğim noktadayım - yer diyemiyorum çünkü remote’um :)
Sizlere çoğu kişinin sektör değiştirmek için çok geç dediği yaş olan 31 yaşımda, 10 senelik iş hayatım süresince olacak 3. Sektör değişikliğini nasıl yapıp yazılımcı olduğumu ve ardından da özgürlüğümü ilan ettiğimi anlatacağım.
Lise’de “nasıl yapılıyor yahu bu web siteleri” diye düşünüp sayfaların kodlarını inceleyerek başladığım kendimi-eğitme dönemim üniversitede de devam etti. Eşe dosta yaptığım siteler ile frontend ve backend’in temellerini öğrendim, bu sayede İTÜ’nün o zamanlar bir numaralı öğrenci platformu olan teknikforum’a software developer olarak katıldım ve ilerleyen senelerde ortak oldum. Üniversite’de puanım yetmediği ve İTÜ’de olmayı çok istediğim için Bilgisayar Mühendisliği okumadım, ama kalbim hep oralardaydı. 2011’de ise İTÜ Gemi İnşaat fakültesinden mezun olduğumda yat ve gemi tasarımı yapacağım için aşırı heyecanlıydım.
Fakat hayat size beklediğinizi anında vermiyor, Amerika’da çıkan mortgage krizinin global etkileri vs derken sektör neredeyse battı, ben de bir süre forex piyasalarında broker olarak çalıştım. Stres ve gergin iş ortamı sebebiyle bir sene sonunda bıraktım ve makina mühendisliği alanında iş yapmaya başladım.
Yaklaşık 6 sene çeşitli şirketlerde makina mühendisliği yaptıktan sonra pandeminin patlaması ile beraber 2 saat yolda geçen zaman bir anda yanıma kar kalmaya başlamıştı. Bu durum aslında uzaktan çalışmanın ne kadar mümkün ve konforlu olduğunu bana gösterdi. Bu dönemde, tam zamanlı işimden arta kalan zamanda halen hobi olarak yaptığım -yazılımcılık- hobisi üzerine çok yoğunlaşarak eksiklerimi giderdim ve mülakatlara girmeye başladım.
Çoğu kişinin sektör değiştirmek için çok geç dediği yaş olan 31 yaşımda, 10 senelik iş hayatım süresince olacak 3. Sektör değişikliğini yaptım ve ufak bir firmada Backend Developer olarak işe girdim. Şans bu ya televizyonda reklamlarını çok fazla sayıda gördüğünüz bir eticaret şirketi, bizim mini şirketimizi satın aldı ve bir anda kendimi dev bir organizasyonun içinde buldum.
Upwork Maceram
Burada çalışmadan yıllar önce ya tutarsa diye bir upwork hesabı açmış, 3-4 teklif yollamış ama hiç iş alamamıştım. Sonra bir gün Zekeriya’nın tweetini gördüm ve Upwork’ü zorlamam gerektiğine karar verdim. Bu benim yıllardır istediğim uzaktan ve kendi şartlarını belirleyerek çalışma kültürüne çok uygundu. 10-12 başvurudan sonra ilk işimi aldım, sadece 10 dolar kazandım ama bu çığ gibi yağacak olan işlerin tetikleyicisi oldu. 4 ay içinde 17 iş daha aldım ve sadece haftasonları çalıştığım bu ufak işlerin bile oldukça iyi kazandırdığını gördüğümde hayatımı bu şekilde sürdürebileceğimin farkına vardım. Bunu istiyordum. Yıllardır böyle bir çalışma şekli arzuluyordum. Ve olmuştu.
Berlin in Berlin
Ve sonunda 19. işimde, almanya’da faaliyet gösteren bir şirket ile Upwork üzerinden anlaştım. Aylardır tek sayfa bile çıkaramayan bir ajanstan sıtkı sıyrılan CTO, Upwork üzerinden deneme amaçlı bir ilan açıp Zeplin’de bulunan sayfalardan bir tanesi deneme işi olarak yaptırarak işi outsource etmek istiyordu. İşi aldım 6 aydır çıkmayan o sayfalardan 1 tanesini 1 gecede çıkarttım ve sundum. Ertesi gün seninle devam etmek istiyoruz mesajını gördüğümde sevincim çok büyüktü; çünkü hem saatlik bir kontratım hem de o zaman aldığım maaşa göre oldukça iyi bir saatlik ücretim vardı.
Birkaç ay bu şekilde şirketin tüm redesign sürecinde bulundum, tüm takımın memnuniyetini gördükçe daha çok heveslendim ve en sonunda tam zamanlı olarak başka bir şirketten teklif aldım. Şirket Berlin’de ben İstanbul’da; umarım siz bu satırları okuduğunuzda ben de eşim, kedim ve legolarım ile beraber Berlin’de olacağım.



Calisma masani nasil duzenliyorsun? Fotograf alabilir miyiz?
Dağıtmamaya çalışıyorum, ama çok zor oluyor. Bir de LEGO hobisi olunca, hemen dağılıveriyor.

Yeni mezunlara tavsiyelerin neler?
Asla pes etmeyin, evet bizler uğraştık başardık ve freelancer olarak çalışıyoruz ama bu her zaman bu kadar kolay olmuyor. Biri onun teklifte ilk işini alırken diğeri ellincide alabiliyor. Eğer bu çalışma tarzı size uygunsa, kendinizi ait hissediyorsanız asla pes etmeyin. Hayallerinizin peşinde koşun, çünkü hayallerimizin peşinde koşarken yaşadığımızı iliklerimize kadar hissediyoruz.
Bu karari verirken kafandaki en buyuk engel neydi? Nasil atlattin?
Ben atlatamayanlardanım herhalde. Çünkü freelance olarak çalışırken Almanya’dan gelen tam zamanlı çalışma teklifini kabul ettim. Remote’um ama freelancer değilim şu anda. Ama o kapı bir kere açıldı ve bu şirkette tutunamazsan geri dönerim freelancer’lığa ne var ki, diye düşünmediğim bir günüm yok.
Beni freelancer olmaya iten sebepler
Özgürlüğe düşkünlüğüm. Kendi çalışma saatlerimi ve kazancımı, kendi tatillerimi, sevdiğim/sevmediğim işleri yapma/yapmama kararlarındaki serbestlik
Neden ihracat?
Kendimi en rahat ve huzurlu hissedebileceğim şekilde yaşamak için belirli bir tutarı kazanmamız lazım, ve bu şu anda mevcut yeteneklerim ile ancak bu şekilde oluyor.
Çalıştığım freelancer platformlari
Freelancer.com’da bir hesap açarak başlamıştım bu yola, hiç iş alamadım. Şu an sadece Upwork’te kafama çok uygun ilanlara bakıyorum.
Profilimi hazirlarken dikkat ettiğim konular
Ben düzen bağımlısıyım. Profilim inci gibi olmalı, bakan kişi ilk bakışta emojiler ile o başlık ne hakkındaymış görebilmeli. Tanıtım yazım başlıklara ayrılmalı, doldurulabilecek tüm bilgiler doldurulmalı...
Portfolyomu nasıl oluşturdum?
Oluşturamadım, çünkü ilk başlarda backend developer olarak görev alıyordum ve çoğu müşterim dashboard yaptırıp, bunu şifreli alan arkasına koyuyordu. Ben de yaptığım işlerden görseller alıp, bunlardaki kritik bilgileri blur yaparak kendime kullanabileceğim bazı içerikler oluşturdum.
İngilizce iletişim
Günümün tamamı bu şekilde geçiyor artık, istemsizce ingilizce kelimleri günlük hayatımda kullanmaya başladım. Çok korkutucu geliyordu başta; yanlış telaffuz, yanlış cümle kurmak, anlaşılamamak… Şu an tabiri caiz ise kafa göz dağıtarak konuşuyorum.
Hangi işe basvuruyorum?
Kendimi yapmaktan mutlu hissedeceğim ve sonucunun beni tatmin edeceği işleri seçmeye çalışıyorum. Bir işe baktığımda aslında ben de yapabilirmişim bunu güzel fikir, güzel tasarım demiyorsam bir süre sonra o iş bana zulüm gibi geliyor.
Freelancerlik surecinde yaşadığım zorluklar
İlk başta sadece haftasonları çalıştığım için çok kısıtlı sosyal hayat. İş/hayat dengesi iyi kurulmalı, devamlı aynı mekanlarda olduğumuz için de bir süre sonra konsantrasyon düşebiliyor.
Freelancerlığa ilk başlayacaklara tavsiyelerim
Yazılımcılar kendilerine ortalama bir github profili oluşturmalı, todolist uygulaması bile olsa bir şeyler çıkarmalılar. Unutmayın sınavlarda bile gidişattan puan alırdık, burada da önemli olan nelere dikkat ettiğiniz, bir şeyi bitirip mükemmel çalıştırmak değil.
Ilk işimin hikayesi
Zekeriya’nın tweetini gördükten sonra galiba gerektiği kadar Upwork’ün üzerine düşmemişim diyerek asılmam ve sonucunda işi almam.
Moralim bozuldugunda ne yapiyorum?
LEGO’larıma gömülmüş buluyorum kendimi genelde. Ya da düşüncelere dalıyorum, gitmek istediğim yerler, yapmak istediğim şeyleri düşünmek iyi geliyor, motivasyon veriyor.


Birlikte Ihracat toplulugunun benim icin faydasi
Mükemmel bir iletişim. Hep mutsuz olduğum işlerde çalıştığımın farkındalığını yaratması bakımından bu topluluk benim için bir dönüm noktası oldu. İnanılmaz stresli, ayaklarımın artık geri geri gittiği bir sektörden; inanılmaz keyif aldığım, araştırmaktan asla yorulmadığım, sınırsız kaynak bulunabilen bir işe doğrulttu beni.
Düzensiz gelir stresini nasil asiyorum?
Saatlik ücretimi yüksek tuttum. 1 ayı geçirmek için değil 3 ayı geçirmek için ücret almaya başladım. Bu da beni işler yolunda gitmese bile aylarca idare edebileceğim bir maddi yeterliliğe taşıdı.
Maaşlı çalışmanın özlediğim kısımları
Maaşın ay başında yatması ve maaş yatmış goygoyu yapmak :)
Gelecek hedeflerim
Eşim ve ben COVID sonrasında geleceğimizin Berlin ya da Amsterdam’da olmasını hedeflemiştik. O zaman bunu hedeflerken sadece 5-10 dolarlık upwork işleri yapıyordum. Şimdi ise Berlin merkezli bir startup’ta tüm Frontend’den sorumlu olduğum bir düzendeyim. Hala hedefimizi tutturamadık ama artık çok da uzak sayılmayız.
Topluluğa katıl
Freelancer olarak gelişmiş ülkelerde bizimle aynı işi yapanlarla aynı gelire sahip olmanın yollarını birlikte keşfediyoruz. Bu yolda bize katılmak istersen aşağıdaki butonu kullanabilirsin.
